26 Temmuz 2016 Salı

Çocuklara Okuma Alışkanlığı Kazandıracak Kitaplar


Her çocuğun hayal kurmaya, düşünmeye ve kaliteli vakit geçirmeye hakkı vardır. Okuma alışkanlığı kazanmamış bir çocuk bu eksikliği yaşamının her alanında hisseder. Tablet ve telefonlarla çocuklarınızın sağlıklı yetişmesine katkıda bulunamazsınız. Çocukların düşünme, anlama becerilerinin gelişmesi ancak onların gelişimine uygun kitaplarla mümkündür.

Çocuklara okumayı sevdirecek, onların hayal dünyasının gelişmesine yardımcı olacak kitaplardan bu zamana kadar en çok beğenilenleri tanıtım bültenleri ile birlikte sizlerle paylaşıyorum...  


1-  Charlie'nin Çikolata Fabrikası - Roald Dahl / Okul Çağı 6-10 Yaş

Charlie; annesi, babası, iki ninesi ve iki dedesiyle, büyük bir kentin bitiminde, küçük bir tahta barakada yaşamaktadır. Yoksuldurlar. Charlie çikolataya bayılır ama alacak parası yoktur. Biriktirilen parayla, yılda bir kez, küçük bir çikolata girer evlerine. Bu büyük kentte, Charlie'lerin evinden bile görülen, kocaman bir çikolata fabrikası vardır; dünyanın en ünlü çikolatalarını üretir. Günlerden bir gün, fabrikanın sahibi Bay Wonka, imparatorluğunu devredeceği bir varis seçmek için yarışma düzenlediğini açıklar; Charlie de adaylardan biridir...

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları




2-  Kırmızı Balon - Erdal Öz / 7 Yaş ve Üstü

Elinizdeki kitap, Albert Lamorisse'in yarattığı Kırmızı Balon adlı filmin kitabıdır; sevgili küçük Pascal ile kocaman Kırmızı Balon'un yazılı öyküsüdür. 

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları





3 - Çocuklar İçin Odisseia - Homeros  / 9-12 Yaş

Odisseia destanı, insanoğlunun iyiliğe, güzelliğe ulaşmak için gösterdiği çabaların bir simgesidir.

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları





4- Çocuklar İçin İlyada - Homeros / 9-12 Yaş

İlyada ile Odisseia, bundan üç bin yıl önce yaşamış İzmirli büyük ozan Homeros'un yarattığı iki büyük destandır. İlyada'da Troya Savaşı anlatılır. Troya, Çanakkale Boğazı'nın beri yakasında kurulu zengin bir kenttir. Bu büyük savaş dokuz yıl sürer. Ancak İlyada destanında, bu uzun savaşın elli bir günü anlatılır. Büyük ozan Homeros'un ikinci destanı Odisseia, bu destanın ikinci bölümü sayılabilir.

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları




 
5- İnsan Ne İle Yaşar - Tolstoy / Okul Çağı 6-10 Yaş

İnsan Ne İle Yaşar adlı bu yapıtında Tolstoy, iyilik-kötülük, açgözlülük-tokgözlülük, hayat-ölüm benzeri karşıtlıkların erdemli bir yanıtını didaktik biçemiyle vermeye çalışırken; kısa "ibretlik" öyküler yazmaktaki becerisini sergiliyor.

Yayınevi : Oda Yayınları





6- Sekizinci Renk - Gülten Dayıoğlu / Gençlik 10+ Yaş

Ela, sıradan öğüt ve eleştirilere uyarak yaşama yumuşak iniş yapmak istemiyordu. Hayatı deneyerek, kalıplaşmış kuralları aşan özgür ve sıradışı bir kimlik edinmeyi amaçlıyordu.
O, çok renkli düşler kuruyordu. Örneğin; gökkuşağının sadece yedi renk olduğuna inanmıyordu. İnsanoğlunun gözlerini bürüyen bağnazlık perdesi yırtıldığında, yepyeni renklerin ortaya çıkacağına yürekten inanıyordu.
Ortaokul ve lise yıllarında, bu amaç ve inançlar doğrultusunda yanlış ya da doğru, acıklı veya gülünç pek çok serüvene atıldı. Ailesi ve arkadaşlarıyla sürtüşmelere girdi. Acı, korku, kaygı ve düşkırıklığıyla birlikte sevincin, coşkunun, aşkın ve mutluluğun doruklarında yaşadı.

Yayınevi : Altın Kitaplar





7-  Akıllı Pireler - Gülten Dayıoğlu  / Okul Çağı 6-10 Yaş

Yeryüzündeki ülkelerden birinde olağanüstü yeteneklerle donanmış, çok akıllı bir bilim adamı yaşıyordu. Anaokuluna başlamadan, okuma yazmayı öğrenmişti. Yaşıtları orta öğrenimlerini sürdürürken o, birçok bilim dalında profesörlük düzeyine gelmişti. Ama, durumundan yine de hoşnut değildi. Bildiklerini yineleyerek, öğrencilere aktarmak yerine; insanlığın yararına sunabileceği, yeni bir şeyler bulmak istiyordu. Fakat üzerinde derinleşebileceği konuyu bir türlü saptayamıyordu. İkide bir, 'Geçmişte yaşayan bilginler, evrenin pek çok gizini çözmüşler. Bana bir şey kalmamış' diye yakınmaktan kendini alamıyordu. Bir gün, bu sorunu, çok sevdiği arkadaşına açtı. Arkadaşı ona, şöyle bir öneride bulundu...

Yayınevi : Altın Kitaplar





8- Suna'nın Serçeleri - Gülten Dayıoğlu / Okul Çağı 6-10 Yaş

Mahallenin erkek çocukları çıkmaz sokakta ayaktopu oynuyorlardı. Birdenbire orada beliren on yaşlarında bir kız, meşin topu kapıp kaçmaya başladı. Oğlanlar hemen peşine takıldılar. Var güçleriyle ona yetişmeye çalışıyor, bir yandan da, Bırak o topu, Suna, yoksa fena olacaksın diye bağırıyorlardı. Suna oğlanların önünde yel gibi koşuyordu. Mahallenin en güçlü çocukları Hüseyin'le Osman bile ona yetişemiyorlardı. Hepsi de soluk soluğaydı. Kovalamaca uzadıkça, bu öfke çığ gibi büyüyordu. Oyunun en tatlı, en coşkulu yerinde Suna'nın topu kapıp kaçması, oyuncu çocukları çileden çıkarmıştı...

Yayınevi : Altın Kitaplar





9-  Gulliver'in Gezileri - Jonathan Swift / Okul Çağı 6-10 Yaş

Macera için uzak denizlere açılan Gulliver, gemisi fırtınada kayalıklara çarpıp batınca kendini aklına hayaline gelmeyecek bir yer olan Lilliput'ta bulur. Bu ülkenin insanları daha önce gördüğü insanlara hiç mi hiç benzemez. Bu benzersiz insanların arasında Gulliver'i heyecanlı günler beklemektedir. Uzman isimlerce sadeleştirilip yayına hazırlanan ve her biri usta çizerler tarafından resimlenen klasik dizi kitapları minik kitapseverleri hiç eskimeyen klasiklerle tanıştırıyor.

 Yayınevi : Bilge Kültür Sanat





10- Define Adası - Robert Louis Stevenson / Okul Çağı 6-10 Yaş

İskoçyalı yazar Robert Louis Stevenson'un ünlü macera romanı Define Adası'nda, İngilterede bir hancının oğlu olan Jim Hawkinsin eline geçen bir define haritası üzerine çıktığı define avı konu edinilir. Tek gözü kör ve bantlı, bir eli kancalı, omuzunda papağanı ile belleğimizde canlandırdığımız korsan resminin oluşmasında Define Adası'nın büyük etkisi vardır. Birçok dile çevrilen kitap, çocukları tropikal adalar, işaretli hazine haritaları ve korsanların olduğu sürükleyici bir maceraya çağırıyor.

Yayınevi : Sis Yayınları





 11- Küçük Prens - Antoine De Saint-Exupery  / Okul Çağı 6-10 Yaş

"Hoşça git," dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez."

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları





12- Şeker Portakalı - Jose Mauro De Vasconcelos  

Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. 

Yayınevi : Can Çocuk Yayınları

23 Temmuz 2016 Cumartesi

2016 Okuma Listem


1- Havva'nın Üç Kızı - Elif Şafak


Elif Şafak'ın yeni çıkan kitabı birbirleriyle zıt karakterlere sahip Şirin, Mona, Peri isimli üç kız kardeşi konu alıyor. Kitabın iki farklı kapağı mevcut.


Sayfa Sayısı: 424


Yayınevi: Doğan Kitap




2- Hayvanlardan Tanrılara Sapiens - Yuval Noah Harari

 Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
- Para neden herkesin güvendiği tek şey?
- Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
- Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?
- Geleceğin dini bilim mi?
- İnsanların miadı çoktan doldu mu?
100 bin yıl önce Yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?  gibi soruları cevaplamaya çalışan kitap oldukça bilgilendirici ve sorgulayıcı gibi görünüyor. Kitabevlerinde çok okunan kitaplar listesinde.

Sayfa Sayısı: 412

Yayınevi: Kolektif Kitap  



3-Onlar Hep Oradaydı -  Sunay Akın


Yerlerinden olan Kızılderililerin sürgün edildiği topraklara NASA görevlilerinin gelmesi üzerine burada yaşanan olaylar Sunay Akın'ın güzel ve akıcı üslubu ile anlatılıyor. Daha önce hiç Sunay Akın kitabı okumadım. Bu kitabı gözüme kestirdim ve bir an önce başlamayı düşünüyorum.


Sayfa Sayısı: 194

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları







4- Sineklerin Tanrısı - William Golding


Günümüz dünyasında ıssız bir adaya düşen bir grup çocuğun insan doğasında bulunan davranışlara bürünmelerini, hareketlerinin ilkelleşmesini gözler önüne seriyor.Nobel Edebiyat Ödüllü bu roman konusu itibariyle de oldukça ilgimi çekti.

Sayfa Sayısı: 262

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları






5- Felsefenin Tesellisi - Alain de Botton

En bilge filozofların yaşantılarından ve davranışlarından örneklerle günümüz yaşantısına dair eğlenceli çıkarımların yer aldığı bu kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Yazar, kitabı her bir bölümde farklı filozofa yer vererek altı bölüme ayırmış. Sokrates, Montaigne, Nietzsche gibi filozoflar da kitapta bulunuyor.

Sayfa Sayısı: 309

Yayınevi: Sel Yayıncılık






6- Atlı Karıncada Bir Tur Daha - Tiziano Terzani

Atlıkarıncada Bir Tur Daha , kanser olduğunu öğrendikten sonra hastalığına şifa bulmak için birçok ülkeye seyahat edip buralarda kendini bulmaya çalışan ve içsel yolculuk yapan birini konu alıyor. Kitap hakkında oldukça güzel yorumlar aldım. Okuyup göreceğiz:)

Sayfa Sayısı: 703

Yayınevi: Pan Yayıncılık





7-  Korku Kültürü - Doğan Cüceloğlu

Kitaplarının hayranı olduğum Doğan Cüceloğlu neden mış gibi yaşıyoruz sorusunun cevabını okurlarına vermeye çalışıyor. Aynı zamanda mış gibi yaşamamıza neden olan faktörleri inceliyor. Bu kitabının da bana çok şey katacağından eminim.


Sayfa Sayısı: 328

Yayınevi: Remzi Kitabevi





8- İletişim Donanımları - Doğan Cüceloğlu


Doğan Cüceloğlu İletişim Donanımları adlı kitabında keşkesiz bir yaşam için, iş hayatında , aile hayatında keşke dememek için neler yapılabilir sorularını yanıtlıyor.


Sayfa Sayısı: 199


Yayınevi: Remzi Kitabevi 







9- Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar'ın en sevilen ve en çok satılan kitabı Puslu Kıtalar Atlası, birçok olumlu okuyucu yorumuna sahip.


Sayfa Sayısı: 238


Yayınevi: İletişim Yayıncılık








10- Bülbülü Öldürmek - Harper Lee

Pulitzer Ödüllü kitap Bülbülü Öldürmek, senelerdir çok satanlar listesinde. Bir çocuğun gözünden ırkçılık ve ayrımcılığı konu almış bir roman.


Sayfa Sayısı: 355


Yayınevi: Sel Yayıncılık






Ölü Ozanlar Derneği - N. H. Kleinbaum



Herkese Merhaba:)


Bloğumda seneler önce okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap olan Ölü Ozanlar Derneği'ne yer vermek istiyorum.


Kitap, otoriter bir erkek okuluna yeni gelen bir İngilizce öğretmeni ile öğrencilerin özgürlük, edebiyat, şiir ve felsefe ile tanışmasını ve hayata daha farklı bakmalarını konu alıyor. Öğretmen öğrencilerin kendilerini keşfetmeleri, ne ile mutlu oluyorlarsa onu yapmaları, yeni dünyalar algılamaları konusunda öğrencilerin ufkunu açıyor. Öğrencilerden bir grup, aile ve okulun üzerlerindeki baskı ve otoritesinden rahatsızlık duyuyor ve  bu rahatsızlığı her akşam toplandıkları mağarada ölü ozanların şiirlerini okuyarak gidermeye ve anı yaşamaya çalışıyor.


Okullarına gelen yeni öğretmenleri ile öğrencilerin değişen hayata bakış açıları, yazar N. H. Kleinbaum tarafından okuyucuya zevkle sunuluyor. Kitapta "carpe diem" yani "anı yaşamak"  kavramı üzerinde sıkça durulmuş. Bu anlamda da okuyucuya kitabı okurken anı yaşayabiliyor muyum sorusunu irdeletiyor.



Kitabın filmi de çekilmiştir ve başrolde Robin Williams oynamıştır. Hem kitabını okuyup hem de filmini izlediğim bir eser olan "Ölü Ozanlar Derneği"ni herkese tavsiye ediyorum.

Yanda yer alan kitabın arka kapağında filmden bir sahne bulunmaktadır.





Keyifli Okumalar:) 

21 Temmuz 2016 Perşembe

Empati - Adam Fawer




Yeniden Merhaba:)


Bilim-kurgu, macera, gerilim ve psikoloji olmak üzere içinde birçok türü barındıran bir kitap Empati. Aynı zamanda Adam Fawer'in yazdığı ikinci kitap. Kitap popülaritesini kaybettikten sonra okuma fırsatı bulabildim.

Kitapları sayfa sayısına göre değerlendiren, okuyan biri değilim ama bazen sayfa sayısı fazla olan kitaplar zamanım olmadığı dönemlerde elimde sürüklenip kitabı unutmama ve yarıda bırakmama neden olabiliyor. Bu nedenle uzun süre bekledi kitaplığımda Empati romanı. Uzun bir bekleyişin ardından okumaya karar verdim.  Empati romanı, karşısındaki insanın duygularını, hislerini okuyabilme yeteneğine sahip Elijah ve Winter ismindeki empatları konu alıyor. Bu iki karakter  empatik güçlere sahip. Karakterlerden biri karşısındaki kişinin hislerini zihninde canlanan renkler ile algılarken diğer bir karakter ise sesler aracılığıyla algılamakta. Ancak bu yetenekleri başlarına talihsiz işler açıyor ve entrıkadan bellerini doğrultamıyorlar:) Bir entrika ki sormayın gitsin. Senaryosu ve kurgusu ile tam da filmi çekilecek bir kitap.

Kitabı anlayabilmek ve karakterleri akılda oturtabilmek için okurun biraz sabretmesi gerekiyor. Aksi halde kitaptan sıkılınıp yarıda bırakılabilir. Ancak kitabı okumayan da çok şey kaçırır derim. Çünkü kitaptaki olaylar, kurgular çok sağlam ve insanın ufkunu açacak cinsten. Özellikle bilim-kurgu sevenler mutlaka bu kitabı okumalı. Kitabı okurken adeta film izlemiş gibi oldum.

Adam Fawer bu kitabı yazarken birçok bilimsel konuyu da kitabın içine serpiştirmiş. Özellikle kitapta psikoloji alanındaki birçok olguya yer verilmiş. Bilim adamlarının ortaya attığı teorilerden ve seneler önce yapılan zihin kontrol deneylerinden de bahsedilmiş. Kitabın sonunda kitapta yer verilen gerçekliklere dair yazarın notu da mevcut.

Adam Fawer'in ilk kitabı Olasılıksız'ı beğendiyseniz bu kitabı da kesinlikle okuyun ve arşivinize katın derim. Kitabın girişinde bulunan not kitabın hangi konu ekseninde ilerleyeceğini gösterir nitelikte. Bu giriş kısmındaki notu alt tarafta sizlerle paylaşıyorum...



20 Temmuz 2016 Çarşamba

Benim de Söyleyeceklerim Var - Umut Sarıkaya






Herkese Merhaba :)

Televizyonda saçma yaz dizileri, internette canımızı sıkan haberler, içimizde buhranlı haller... Hepimizin sakinleşmeye, kafa dinlemeye, eğlenmeye ihtiyacı var.

Bu yaz aylarında bize öyle bir kitap söyle ki hem eğlendirsin hem de yormasın diyen okurlar için şahane bir tavsiyem var!
Karikatür dergilerinden ismini sıkça duyduğumuz çizer ve yazar Umut Sarıkaya'nın "Benim de Söyleyeceklerim Var" kitabı gülmeye ihtiyacımız olduğu şu günlerde hepinize ilaç gibi gelecek. Kitabın aynı isimde ikinci serisi de bulunmakta. İki kitap da başlı başına moral deposu, eğlence kaynağı... Üçüncü seri gelse de okusak diye beklemekteyim. Bu beklenti içinde de kitaplığımdan çıkardım kitapları tekrardan okuyorum.

Benim de Söyleyeceklerim Var, Umut Sarıkaya'nın kısa öykülerinden oluşuyor. Kitabı okumaya karar verenler için tavsiyem mümkünse kalabalık yerlerde okumayın. Çünkü bir anda kahkaha patlatabilir ve etraftan deli muamelesi görebilirsiniz:) Emin olun Umut Sarıkaya karikatürleri ne kadar keyifliyse yazıları da bir o kadar eğlenceli.

Her biri ayrı mizah içeren bu öyküler gülmek isteyenler için birebir... Şiddetle öneriyorum!

Şimdiden iyi okumalar:)

Beyoğlu Rapsodisi - Ahmet Ümit



Herkese Merhaba,

Sizlere birkaç yıl önce severek okuduğum, sonrasında diğer Ahmet Ümit kitapları ile de tanışmama vesile olan Beyoğlu Rapsodisi romanından bahsedeceğim.

Yazarın ilk okuduğum kitabı olan Beyoğlu Rapsodisi, oldukça beğendiğim ve uzun süre etkisinden çıkamadığım bir kitap oldu.Ahmet Ümit'in diğer kitapları gibi polisiye türünde yazılmış bir eser.
Kitapta Selim, Kenan ve Nihat isminde birlikte büyümüş üç dostun normal başlayan ama bir cinayet ile bir anda seyri değişen hikayesi anlatılıyor. Kitabın ilk yarısında karakterler ve aileleri tanıtılmış.Bu üç yakın arkadaşın dostluklarının başladığı Galatasaray Lisesi 'ndeki günlerine, gençlik zamanlarındaki anılarına yer verilmiş. Bu nedenle kitap yarısına kadar durgun ve olaysız ilerliyor. Buna rağmen kitabı elinizden bırakamıyor ve acaba ne olacak da kitabın akışı değişecek diye merakla okumaya devam ediyorsunuz:) Ayrıca kitap isminden de anlaşılacağı gibi Beyoğlu'nda geçiyor. Bu üç yakın arkadaşın, üç farklı karakterin ortak paydası Beyoğlu. Kitap boyunca siz de karakterlerle beraber Beyoğlu sokaklarını arşınlıyor, mahallelerinden geçiyor, havasını teneffüs ediyorsunuz. Polisiye kitapseverler hiç düşünmeden bu kitabı okusun derim.

Kitabın en etkilendiğim ve kilit yeri sonuydu. Bu nedenle sakın ola ki gözünüzü son sayfalarda gezdirmeyin , kitabın tüm büyüsü bozulabilir:) Ben Beyoğlu Rapsodisi kitabını bitirdikten sonra uzun süre etkisinden çıkamadım. Ahmet Ümit bu üç karakteri o kadar ete kemiğe bürünür anlatmış ki kitabın sonunda nasıl olur diye insan şaşkınlığını gizleyemiyor. Çünkü kitabın üç ana karakteri olan Selim, Kenan, Nihat 385 sayfa boyunca adeta hayatınızın bir parçası oluyor. Bazı kitapların hissettirdiği gibi bu kitabın da bittiğine seneler önce baya üzülmüştüm:)

Ahmet Ümit'in diğer romanlarını da okusam da bu denli etkilenemedim ve tatmin edici bir son bulamadım.Benim için favori Ahmet Ümit kitabı kesinlikle Beyoğlu Rapsodisi derim ve tüm polisiye kitapseverlere tavsiye ederim!



3 Temmuz 2016 Pazar

Cehennem Çiçeği - Alper Canıgüz


Merhabam ne okusam bu aralar diye kara kara düşünenlere :)

Sizlere en son okuduğum Alper Canıgüz'ün de son yazdığı kitap olan Cehennem Çiçeği romanından bahsedeceğim. Özellikle bu yaz aylarında insanı yormayan , yazarın oldukça akıcı üslubu ve zekice yarattığı kurgusu ile sonunu hemen getirebileceğiniz bir kitap.İçinde polisiye, mizah ve dramı bulabileceğiniz başarılı bir roman.

Romanın baş kahramanı 5 yaşındaki Alper Kamu'nun gözünden bir cinayet,eski bir aşk hikayesi ve şiddetin had safhada olduğu bir atmosfer olağanca gerçekliği ve ince mizah unsurları ile gözler önüne serilmiş. Kitabın sonunda bir cinayetin aydınlanışı okuyucuyu tatmin edecek ölçüde...Şahsen ben kitabı bitirince yazarın zekasına bir kez daha saygı duydum.

İyi ki okumuşum dediğim ve okurken de oldukça eğlenerek vakit geçirdiğim bir kitap oldu ve Alper Canıgüz çoktan favori yazarlarım arasına girdi.

Okuma sıramda yazarın Alper Kamu karakterini oluşturduğu ilk kitap olan ve benim de bu kitaptan önce okumam gerekirken tersini yaptığım "Oğullar ve Rencide Ruhlar" kitabı var. (Bu sırayla da okunabiliyor,herhangi bir sorun teşkil etmedi.)

Kitapta hoşuma giden kesitlerden birkaçı..

"Evin içi dışından bile daha berbat haldeydi.Ortalığı öyle bok götürüyordu ki, ancak açlıktan ölmek üzere olan bir fare, sevdikleriyle helalleştikten sonra içeri adım atmaya cesaret edebilirdi."

"Mümtaz Abi az ötede bir apartmanın girişinde, komşu kızı Zuhal'e bir şeyler anlatmaktaydı.Bir kolunu kızın sırtını verdiği kapıya, diğerini beline yaslamıştı.Küçük bir Kadir İnanır ve Türkan Şoray idiler adeta o an.Sevgi emekse, Mümtaz Abi, herhalde bir sürü palavra sıkmak ve soytarılık etmek suretiyle vargücüyle  kızın kalbini kazanmaya çalışıyor, Zuhal de onu mahcup bir gülümsemeyle ödüllendiriyordu.Bu tabloyu izleyen herhangi biri onlarda ilk aşkın beceriksiz ama muhakkak ki içten ve saf halini görebilirdi.Bense mahallenin öbür ucunda soteye yatmış, kin dolu gözlerle onları izleyen Kansız Celal'i görüyordum"

"Aferini alan kuşlar büyük hızla gözden kaybolmaktaydı. "Yalnız abi bunların geri dönmeye pek niyeti yok gibi." Yusuf Abi gözlerini kısarak kuşların ardından baktı bir süre. "Geri dönerse senindir,dönmezse hiçbir zaman senin olmamıştır." Hayvan sevgisinin ulaştığı bu romantik mertebe karşısında ne diyeceğimi şaşırmıştım doğrusu."



Vira Vira


Herkese Merhaba,

Okuduğum kitaplar hakkında konuşup tartışma, yeri geldiğinde eleştirme ve beğendiğim cümlelerden alıntılar yapma isteği her zaman duymuşumdur. Bu isteğin had safhada olduğu bir gece bunun için en uygun mecranın blogspot olduğuna karar verdim ve aranızdayım :) Umarım bu istek kalıcı olur ve kitap okudukça tüm kitapseverlere geribildirimde bulunabilirim.

Bu blogda (elifinkutuphanesi.blogspot.com) son okuduğum kitaplar ile birlikte kitap arşivimden en etkisinde kaldığım beni şöyle tutup silkeleyen kitaplara da yer vereceğim.Favori kitaplarımın yanı sıra ergenlik zamanımdan bu yana bende iz bırakan, beni ben yapan kitaplar da burada bulunacaktır.

Çocukluğumdan bu yana çok etkilendiğim ve beğendiğim bir kitap olduğu zaman bunu muhakkak ilerde çocuğum da okumalı diye düşünürüm.Bu kitaplar bellidir kafamda.O yüzden yerleri de çok ayrıdır. Görüyorsunuz daha doğmamış çocuğumu bile düşünüyorum mevzu kitaplar olunca :) Çünkü kitap okumak o kadar değerli ki çocuğum da bu basit eğlence ile kendi dünyasını yaratabilmeli.İnsana her türlü zamanında sığınak oluyor, ruh doktoru oluyor,eğlence aracı oluyor.Yeri geliyor keşke şu karakter kitaptan fırlasa da muhabbet edebilsem diyebiliyorsunuz.

Kütüphanem bir hayli kalabalık ama ayrı eve çıktığımda bende kalması gereken kitaplar listesini de çoktaaan oluşturmuş bulunmaktayım.Eşya düşünmek aklıma gelmedi de ilk düşündüğüm kitaplarım oldu.Çünkü sanat eseri icra etmedim ama etmişçesine diyorum ki onlar evlatlarım gibi :) Neyse lafı daha fazla uzatmayayım.Yolunuz düşerse bloğuma uğrayın.

Okuyun ve okutturun!

Yerdeki gazete parçasına dalan ve sonuna kadar okumaya devam eden saykodelik kitapseverlere de selam olsun!